12 yılı kapsayan titiz bir çalışmanın sonucunda siluetini Sultanbeyli’den İstanbul’umuza gösteren kalemizin turizme açılmasının heyecanını yaşıyoruz.
Yapılan restorasyonla yeni bir çehre kazanan Aydos Kalemizin Sultanbeyli’nin çekim merkezlerinden biri olacağına, şehrimizin sembol eserleri arasına adını yazdıracağına yürekten inanıyorum.
İstanbul bir toprak parçası olarak sadece gözde bir şehrin ismi değildir. Aynı zamanda kültür turizminin gözbebeği olan eserlerin kaynağı olan eşsiz bir dünya mirasıdır. Bu mirasın önemli yapılarından biri olan Aydos Kalesi’ni gelecek nesillere aktarma görevi bizlere nasip olmuştur. Aydos Kalesi Sultanbeyli’nin bu dünya mirasına nasıl sahip çıktığının, koruduğunun ve güzelleştirdiğinin somut bir restorasyon örneğidir.
İstanbul fethine kapı olan bu önemli kale mirasımızın insanlığın hizmetine sunulmasında bizlere destek veren başta Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığımız, İstanbul Valiliğimiz, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzün tüm ekibi olmak üzere, tüm kurumlarımıza ve arkeoloğundan mimarına, mühendisinden işçisine kadar tüm çalışma arkadaşlarımızın hepsine şükranlarımı sunuyorum.